“Afetlerde Kadınların Sorunları” ile ilgili araştırma önergesi veren CHP Grup Önerisi ile ilgili söz alan Hatay Milletvekili Suzan Şahin, depremde Hatay ve İskenderun’a yardımların zamanında gelmediğinin altını çizerek, depremin üçüncü gününe kadar Hatay ve İskenderun’da yaprak kımıldamadığını, zamanında gelinmeyerek Hatay’ı ölüme terk edildiğini belirtti. CHP’nin TBMM sunduğu soru önergesi, AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla red edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde söz alan CHP Hatay Milletvekili Şahin, İskenderun’da deprem günü yaşadıklarını sitem içerisinde ve gözleri dolu dolu anlatarak, depremin üçüncü gününe kadar Hatay ve İskenderun’da yaprak kımıldamadığını, bütün herkesin ‘Can kurtaran yok mu?’ diye bağırdıklarını duyduklarını ve göçük altındakilerin ‘Beni duyan yok mu?’ diye bağırdıklarını duyduğunu söyledi.
“Zamanında gelmediniz, Hatay’ı ölüme terk ettiniz” diyen Milletvekili Şahin, “Hatay’a kefen bile vermediniz, 40’lı 40’lı kıyafetleriyle battaniyelere, bazıları da sarılı olmayan bacaklarıyla gömüldüler, bazıları gömülemedi bile, uzun günler sıra beklediler. Sekizinci gün oldu kimse gelmedi, birçok göçüğe de uğramadılar. Sebep? Hani biz uzaya gidiyorduk, hani Avrupa bizi kıskanıyordu, hani. Neredeydiniz? ‘AFAD neredeydi? Kızılay neredeydi? Asker neredeydi?’ deyince kızıyorsunuz. Ben askerime canımı veririm, asker benim kırmızı çizgim ama o askeri oraya yığmayan iradeye söylüyorum.
Sabahın ilk ışıklarında ailelerinden önce deprem enkazında ben vardım. Komşularımdı, seslerini duyuyor ve tanıyordum; Fırat ‘Yardım eden yok mu?’ diye bağırıyordu, Erdinç ‘Buradayım!’ diyordu. Koştum, ne yapabilirim? Elimdeki bir leğenle atacağım birkaç tozla olmayacaktı bu iş. Nereye? Kaymakamlığa. Üç sıra su basmıştı, dizlerime kadar suyla gittim kaymakam beyin yanına. Emniyet müdürümüz, AK Partili milletvekili arkadaşımız, diğerleri oradaydı ama birdenbire bir telefon geldi; yeğenim ‘te…’ dedi, kaldı. Kaymakamlığın biraz ilerisinde evi var. Gittim, ev yan yatmıştı. Evi çöktü kız kardeşimin, 1 yeğenimi kaybettim.
Bu felakette yine gittim kaymakamın yanına. Gittiğim her göçükte hilti, arama kurtarma ekibi, ışık, asker, polis, ne istersen; bir el gücü istiyorlardı ama yoktu. İkinci günün akşamına kadar hiç kimse gelmedi. 35 arama kurtarma ekibi gecenin 23.00’ünde, orada bekledim, geldi ama elinde alet edevat yoktu. Makas, hilti, ışık neden yok diye sorduk, ‘Havaalanında aldılar’ dedi, ‘Niye dedim?’ arkadan yollayacaklarmış. Yahu, ben uzman değilim, bu işin uzmanı, liyakatli yöneticisi değilim ama aklım almıyor. Arama kurtarma ekibinin alet edevatı neden sonra gelir, ne yapacak orada? Üçüncü gününe kadar yaprak kımıldamadı, bütün herkesin seslerini duyduk, ‘Can kurtarın’ diye bağırdılar. Hani, böyle deprem sahnelerinde görürüz, göçüklere çıkar arama kurtarma ekipleri ‘Beni duyan var mı’ diye bağırır ya, göçük altındakiler bağırdı ‘Beni duyan yok mu?’ diye. Yoktu!
Hatay’da depremde 10 ilin toplamından daha fazla can verdik. Buradan arkadaşım sayıyor ‘Falan yere şu kadar kurtarma, falan yere…’ İskenderun’u saydın mı? İskenderun’a gelmedi. 400 göçük, 2 bin apartman yıkıldı. 35 kişi arama kurtarma ekibine soruyorum ‘Nasıl çalışmalısın’, ‘Biz ekip çalışırız’ diyor. 77, 100 olsun; 100 göçüğe gittiniz, 300’ünde kimse yok. Sekiz gün gelmedi, birçok göçüğe uğramadılar” derken, AKP sıralarından sesler yükseldi. Bunun üzerine Şahin, “Bugüne kadar utanmadınız, tedbir almadınız, anlamadınız. Dinleyeceksiniz” karşılığını verdi.
Şahin, konuşmasına şöyle devam etti; “Hataylılara ilk gün bir bardak su dahi vermediniz; insanları enkaz altında, yakınları enkaz altında, başlarında kederleriyle bıraktınız; ailemiz, yakınlarımız, sevdiklerimiz gitti. Siz gönüllü gelenlere AFAD yeleği giydirdiniz, siz gönüllü gelenlere asker kıyafeti giydirdiniz. Onları korumak mıydı maksadınız, yoksa acziyetinizi kapatmak mı?” diye sordu. CHP’nin “Afetlerde kadınların sorunları” ile ilgili araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulundaki görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Leave a Reply