Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Suzan Şahin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında bir basın açıklaması yaparak, ‘’Kadın cinayetlerinin son bulduğu, şiddet, taciz, tecavüz utançlarının yaşanmadığı bir dünyada, insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi ümidiyle, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’müzü kutluyorum’’ dedi.
Milletvekili Şahin, konuşmasına şöyle devam etti; “Güçlü bir millet olmanın yolunun kadınların her alanda yükselmesini sağlamak olduğunu ifade eden Atatürk, ailede kadın erkek eşitliğinin sağlanması, evlilikte resmi nikâh zorunluluğu, tek eşle evlilik esası, kadınlara istediği mesleğe girebilme hakkı, miras ve boşanma konularında eşitlik, seçme ve seçilme hakkı, eğitim alma hakkı gibi bir dizi eşitliği içeren hakkı birçok dünya ülkesinden önce tesis etmiş ve uygulanması için büyük çaba sarf etmiştir.
Kadınlara yönelik politikalar iktidarların kararlılığı ve iradesi ile belirlenmektedir. Bu nedenle de kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadınların güçlendirilmesine yönelik her türlü eylem politiktir. Dünya Ekonomik Forumu tarafından Türkiye’de kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 100 yıl, ücret eşitliğine erişebilmesi içinse 217 yıl geçmesi gerektiğini ifade ediliyor. Bu verilerin de ortaya koyduğu üzere ülkemiz cinsiyet eşitliğini sağlamaktan oldukça uzak bir noktadır.
Kadınların güçlendirilmesi için öncelikle istihdam koşullarının yaratılması, eşit işe eşit ücretin sağlanması, istihdama katılımın önündeki en büyük engel olan bakım emeğinin ücretsiz ve nitelikli kreşler yoluyla sağlanarak kadınlara insan onuruna yakışır iş ve ücret koşulları sağlanması gelişmiş bir ülke olmanın temel göstergelerinden birisidir. Ancak ne yazık ki ülkemizde özellikle gelirlerde sürekli ve çarpıcı düzeyde yüksek toplumsal cinsiyet açığı vardır.
Bugün İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilme kararı başta olmak üzere Medeni Kanun’da nafakanın sınırlandırılması, arabuluculuk gibi düzenlemelerin ısrarla getirilme çabası, çocuk yaşta evliliklerin sürekli gündemde tutulması kadına yönelik şiddetle mücadelede samimi olunmadığının göstergesidir. Bu düzenlemelerin hepsi kadınların güçlenmesine bir itiraz, kadın haklarını tırpanlama çabasıdır. Kazanımlarımızdan geriye gidiş noktasındaki tüm bu olumsuzluklar iktidarın bakış açısıdır. Bu iktidarla bu bakışın değişmesi mümkün değil. Kararlı ve istikrarlı bir iradenin kurulması için iktidar değişimi şart.
En temel insan hakkı ihlallerinden olan kadının eğitim hakkına, çalışma hakkına erişiminin engellenmesi ve nihayet kadına yönelik her türlü şiddetin önüne geçişmesi sosyal devletin görev ve sorumluluğudur. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında kadın erkek eşitliği fikrinin toplumun her hücresine yerleştirilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve kadınlara ilişkin politikaları hayata geçirmek ilk işimiz olacaktır. Bu düşüncelerle tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, kadınların Ankara’da, mecliste sesleri ve nefesleri olarak kadınların yararına olmayan her düzenlemeye itiraz etmeye devam edeceğimizi ve haklarının geriletilmesine karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Kadınların kararlı iradesi ve mücadele azmi her şeyin üstesinden gelecektir. Eşit, özgür ve yaşanabilir bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Tüm kadınların şiddetten uzak eşit ve özgür olduğu dünyanın yaratılması, eşitlik anlayışının yerleştirilmesi ve kadınların görünür olması için mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
Leave a Reply